Turan Haber Ajansı – Kazakistan Cumhuriyeti Kültür ve Spor Bakanlığı Devlet Tarih ve Kültür Koruma-Müzesi “Hazret Sultan” tarafından düzenlenen “Yesevi’nin İzinde” bilimsel-eğitim gezisi projesi kapsamında, Hoca Ahmet Yesevi‘nin dayısı Tagayın Ata tarafından kullanan bir baston ve el yazması bulundu. Bu miraslar Tagayın Ata türbesinde, geçmişten bugüne koruyucu olarak çalışan bir aile tarafından bulunmuştur. Bu yıl 82 yaşına giren Sharipulla Haidaroğlu, kutunun dibine beyaz bir beze sarılmış mirasın hikayesini anlattı:
“Kutsi ve kutsal sülale Tagayın Atamızın türbesini bakıp, koruyup, başında kuran okuyan ziyaretçilere hizmet etme şansı onun can yoldaşı olan atamıza nasıp olmuş. Yani ilk meşaleci olan Boği Shayk atamız. Bu hizmet atadan oğula devam ederek, şecereyle anlatırsak, Boği Shayk‘tan sonra onun oğlu İkoni Shayk, sonra Rozmat Shayk, Ömer Shayk, Haidar Shayk, ve Dadahon, sonra bu hizmet benim elime geçti. Din yolunda saflığı ve dürüstlüğü koruyan atalarımız uzun süre yaşadılar.
Bildiğiniz gibi, Hoca Ahmet Yesevi’nin annesi Karaşaş, dini kökenli, kahraman ve kutsal insan olmuş. Annemiz Karaşaş’ın kardeşi olan Tagayın atamız bu bastonu elinden bırakmamış. Kutsal atamızın kullanan eşyasını meşaleci atalarımızda gözünün nuru gibi korumuş ve nesilden nesile aktarmıştır. Aradan 800 yıl geçmesine rağmen bastonu hala çürümeden ve bozulmadan kendi özelliğini koruyor. Bu el yazmasında ne yazıldığı bilinmiyor. Dairelerde, üçgenlerde, karelerde eski yazıtlar ve anlaşılmaz yazıtlar. Atalarım bile bu kitabın gizemini çözemedi” dedi Sharipulla Haidaroğlu.
Tarihsel verilere göre Tagayın Ata’nın gerçek adı Nuriddin Shayk‘tir. Halk ona kahramanlığı ve bilgisi nedeniyle Hoca Ahmet Yesevi’nin annesi Karaşaş’ın anısına “Tagayın Ata” adını verdiler. Tagaışa bibi, Karaşaş ana’nın gerçek adıdır. Bu görüş, tarih bilimleri adayı, doçent, hukukçu Zikiriya Zhandarbek tarafından desteklenmektedir.
“Ahmet Yesevi’nin annesi Tagaışa Bibinin lakabı Karaşaş Anadır. Bazıları yanlışlıkla Karaşaş Ana’nın adının Aisha olduğunu söylüyor. Aisha Musakozhakyzy, Yesevi’nin karısı. Musakozha İbrahim Shayk’nın öğrencisi ve Türkistan’a gönderdiği vekili. Hoca Ahmet Yesevi o insanın emrinde hizmet ederek, kızı Aisha ile evlendi. Bu bilgiler “Nasabname” el yazmalarından alınmıştır. “Nasabname” el yazmaları Yesevi yolunun tarihi sayılır” dedi tarihçi Zikiriya Zhandarbek.
Oryantalist N.I. Veselovsky’nin yazmasında, Hoca Ahmet Yesevi’nin babası İbrahim Şayk’nin annesini Togaibiça olarak tanımladığını bulunabilir. Bu gibi bilgiler, bilim adamı M. Mirkhaldarov’un “Sairam Tarihi” kitabında ve ünlü bilim adamı Muhtar Hoca ve Y.A. Elgin’in eserlerinde de yer alıyor.
Tagayın Ata (Nuriddin Shayk) ile Tagaisha Bibi arasındaki akraba ilişkisi hakkında birçok efsane var. Bir kaynağa göre Nuriddin Shayk, ülkenin huzurunu ve sükunetini koruyan kahraman, nazik ve kutsal bir adamdı olarak gösteriliyor. Bu yüzden birçok çift hala geceyi mezarında geçirerek, Kuran okuyup Allah’tan çocuk istiyormuş.
Tagayın atadan kalan bu miras ,Kültür Koruma-Müzesi’nin ana yeniliklerinden biridir. Müze yönetiminin temel amacı, eserleri yurt dışından iade etmek, atalardan miras kalan, miras ve verileri araştırmak, rezerv-müze fonunda toplamak, bilimsel araştırmalar yapmaktır.
Türk halklarının milli bayramı sayılan “Nevruz” bayramı arifesinde, Hoca Ahmet Yesevi’nin dayılarının kullandığı bir bastonun bulunması iyi bir haber. Bağımsızlığımızı alana kadar tarihi el yazmalar, onun için de Hoca Ahmet Yesevi’e ait dini- manevi bilgilerinin çoğu kayboldu. Bağımsızlığımızı almadan öncede de türbenin durumunun nasıl olduğu hepimizce malum. Şimdiki zamanda tarihimizin kökleri canlandı, kaybedilen umutlar uyandı ve kayıp miras bulundu. Daha dün Özbekistan devletinin Namangan şehrinen Yesevi babamızın nesilinin ellerinde Nasabnama el yazmasının bir örneği ve mührü bulunsa, bugün dayı yurdundan kalan bastonu ele alıyoruz. İlk devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesini ve mirasını canlandırma konusundaki ihtiyatlı politikası sayesinde, birçok iyi işler yapıldı ve türbenin durumu daha da güzelleşti. Tarihi mirasın keşfi, Türk halkının merkezi olan Türkistan’ın yükselişi sırasındaki Yesevi’ ye ait tarihi miraslarının bulunması, Yesevi âlemini daha derin araştırmaya, tanımaya açılmış bir kapı bilirim. Geçen yıl başlanan “Yesevi’nin İzinde” bilimsel-eğitim gezisi projesi sonuç veriyor. Değerli büyüklerin ellerinde bulunan tüm miras, alandaki uzmanların yardımı ile incelenecek ve tespit edilecektir. Antik çağın ve tarihin şaheserlerini günümüze getiren bilge atalarımıza saygılarımızı sunar, güvene sadık büyüklere minnettarız. Bu gibi çalışmalar gelecekte de devam edecek ” dedi. Hazret Sultan Devlet Tarihi ve Kültür Rezerv-Müzesi müdürü Nurbolat Akhmetzhanov.
Devlet Tarih ve Kültür Rezerv-Müzesi “Hazret Sultan” uzmanları, yaşlıların elindeki bastonun anlamını ve kalın el yazması üzerindeki yazıtları araştıracak. – Turan Haber Ajansı